Eklenme Tarihi: 11.10.2019
Son on yılda teknoloji ve endüstride yaşanan devrim, küresel ısınma ve iklim değişikliği konularına çözüm bulmak için yeni stratejiler ortaya çıkmasına yol açmıştır. Tartışılan konuların asıl amacı, gezegenimizde yaşanan çevresel krizin yarattığı ve yaratacağı sorunların üstesinden gelmek için neler yapılabileceğidir.
Küresel ısınmanın bölgesel düzeyde etkileri açıkça görülmese de, küresel düzeydeki etkileri gittikçe hızlanmaktadır. Bilim adamlarına göre, küresel ısınmaya sebep olan emisyonların artışının engellenmemesi durumunda, 21. yüzyılın sonlarında ortalama küresel sıcaklık artışı 3 ila 9 derece arasında olacaktır.
Küresel ısınma ve iklim değişikliğinin etkilerini anlamak ve önlemek için mevcut kentsel sistemlerdeki kusurları görmek önemlidir. Amerika’da ortaya çıkan karbon emisyonlarının %39’u konut ve ticari binalardan, %33’ü ise ulaşım sektöründen kaynaklanmaktadır. Genel olarak, şehirlerdeki karbon emisyonlarının yaklaşık %70’i modern insan tarafından yapılan kentsel altyapılardan doğmaktadır. Bu noktada etkileri azaltabilmek için akıllı şehir stratejileri ortaya atılan çözümlerden biridir.
Akıllı Şehirler Çözüm Olabilir Mi?
Akıllı şehir terimi çok geniş kapsamlı girişimleri barındıran bir terimdir. Bu girişimler şehirlerde yeni teknolojiler kullanarak ve uygulamalardaki süreçleri otomatikleştirerek, verimlilikte adım adım değişiklik yapma potansiyeli sunmaktadır.
Dünyadaki mevcut büyük şehirler akıllı şehir olabilmek için altyapılarını teknoloji ile beslemektedirler. Akıllı şehirler sürdürülebilir teknolojiler kullanarak karbon ve sera gazı emisyonlarını engellemeye çalışmaktadır.
Dünyanın dört bir yanındaki ülkeler sera gazı emisyonlarını azaltabilmek için agresif hedefler koymaktadır. Bu gibi hedeflere ulaşabilmek için şehirlerin daha az enerji harcaması gerekmektedir. Peki akıllı şehirler sera gazı emisyonlarını nasıl azaltabilir?
Günümüzde dünya nüfusunun %55’i kentsel alanlarda yaşamaktadır. Bu oranın 2050 yılına kadar %68’e çıkması beklenmektedir. Şehirler dünyadaki ekonomik faaliyetlerin, enerji tüketiminin ve sera gazı emisyonlarının büyük bir bölümünden sorumludurlar. Bu nedenle, emisyonları önemli ölçüde azaltmak için kentsel merkezlerin hem daha az enerji kullanması hem de yenilebilir enerjiden daha fazla yararlanmaları gerekmektedir. Akıllı şehirlerin bu hedeflere ulaşmada çok önemli bir rol oynaması öngörülmektedir.
Bilgi ve İletişim Teknolojilerinin Yararları
Akıllı şehirlerde ilk çözüm Bilgi ve İletişim Teknolojileri (BİT) tarafından sunulmaktadır. BİT’in düşük veya yenilenebilir enerji kullanıcıları haline gelmemize yardımcı olabilecek bir geçiş aracı olduğu kanıtlanmış bir gerçektir. BİT 2030 yılına kadar küresel sera gazı emisyonlarını %15 oranında azaltma potansiyeline sahiptir.
Akıllı şebekeler ve akıllı sayaçlar ile enerji daha verimli bir şekilde dağıtılabilir. BİT sayesinde evlerde ve ticari binalarda enerji verimliliği büyük ölçüde sağlanabilir.
Enerji Verimli Binalar
Enerji verimli binalar arazinin verimli kullanımı, enerji ve su tasarrufu, malzeme ve kaynakların kullanımı, güneş panelleri kullanımı, doğal havalandırma, yalıtım ve gün ışığından yararlanma gibi unsurların yapı tasarımında uygulanması ile ortaya çıkar. Bu uygulamalar ile tasarlanan binalar doğaya saygılı, çevreye minimum düzeyde etki eden, sürdürülebilir binalardır. LEED ve BREEAM gibi çevresel yapı sertifikalarının öngördüğü ölçütler baz alınarak enerji verimli binalar uygulanabilir.
Telekomların Akıllı Şehirlerdeki Rolü
Akıllı şehirlerdeki sera gazı emisyonlarını azaltma yöntemlerinin çoğu sensörlere dayanmaktadır. Gerçek zamanlı tüketim bilgilerini kaydetmek, iletmek ya da bina sakinlerinin faaliyetlerini tespit etmek için sensörlere ihtiyaç vardır. Bu sensörlerin etkili olabilmesi için veri analizine ve işlem otomasyonuna imkân sağlaması ve merkezi bir işlem sistemine geri bağlanması gerekir. Sabit ve mobil telekomünikasyon ağları bu görevlerin çoğu için idealdir. Olası kullanım durumlarının birçoğunda, bağlantı için Telekom ağlarına güvenmek, sıfırdan ısmarlama ağlar inşa etmekten daha ucuz olacaktır.
Potansiyel Akıllı Şehir Uygulamaları
Tamamen işleyen akıllı şehirler uzak bir hayal gibi görünse de, bazı şehir merkezleri zaten akıllı teknolojilerini uygulamaya çoktan başladı. Bu konuda iyi performans gösteren küresel akıllı şehirlerden biri de Singapur’dur. 2015 yılında Singapur’da otobüsler için Beeline adlı bir uygulama hayata geçirildi. Bu uygulama sayesinde hükümet, toplum talebiyle belirlenen yeni yollar önermek için özel işletilen otobüs işletmecileri ile anonim veri paylaşarak çalışır. Bu veriler, daha verimli toplu taşıma araçlarına ve özel araç kullanımının azaltılmasına yardımcı olmaktadır.
Sonuç olarak; akıllı şehirler teknolojinin de yardımı ile sera gazı emisyonlarını azaltmaya, kaynakların verimli kullanımına ve enerji verimliliğine ortam sağlayabilir. Doğru politikalar ile akıllı şehirler geliştirme çabaları küresel ısınma ve iklim değişikliğine karşı verilen mücadelelere önemli ölçüde katkıda bulunabilir.
Yararlanılan Kaynaklar:
https://www.smartcity.press/smart-city-strategies-for-global-warming/